13 Ocak 2008 Pazar

ian'ın ayakkabı bağı sitesi

İnternette gezinirken çok değişik bir siteye rastladım.Elinizde bir bağcık birde ayakkabı oldumu 30 dan fazla değişik bağlama stiline sahip olabiliyorsunuz.Öyle de güzel hazırlanmış bir site ki resimlerle herşeyi gayet açık bir şekilde anlayabiliyorsunuz,çok kolay,pratik ve görülmemiş...benim çok hoşuma gitti ve hemen adresi sizlerle paylaşıyorum,işte burada :

biyoteknoloji üzerine birkaç söz...

Merhabalar,
cuma günü son sınavıma gireceğim ve finallerim bitecek inşallah,bu çarşamba gecesini de bloguma birşeyler ekleyip,dinlenerek geçireyim dedim:)
Size biraz biyoteknoloji ve dallarından bahsetmek istiyorum...Öncelikle kısaca biyoteknoloji nedir,ne işe yarar buna biraz bakalım:biyoteknoloji adı üstünde biyolojik birçok organizmanın yada formun insanların yararina olacak şekillerde teknoloji ile birleştirilmesidir diyebiliriz.Ayrıca biyoteknoloji canlıların iyileştirilmesi ya da endüstriyel kullanımına yönelik ürünler geliştirilmesini, modern teknolojinin doğa bilimlerine uygulanmasını kapsar.
Biyoteknolojik uygulamalarda temel amaç;doğal bileşikleri,enzimleri yada mikroorganizmaları kullanarak,az maliyetle çok ürün elde edilmesidir.Sonuçta oluşan ürünler doğada kolayca parçalanabilir,çevre dostudur ve küresel ısınmaya neden olmaz.Biyoteknolojik uygulamaların en güncellerinden bahsedecek olursak;biyodizel ve biyogaz üretimi,hamur işlerinde kullandığımız mayaların üretimi,atık suların temizlenmesinde kullanılan 'aktif çamur',ayrıca tıpta teşhis kitleri üretimi,birçok hormon ve ilaç...
Dünya biyoteknoloji uygulamalarında oldukça ilerlemiş ve gün geçtikçe de ilerlemeye devam ediyor.Türkiye ise daha işin pek içine girmiş durumda değil.Ancak Tüsiad'ın biyoteknoloji raporu umut vaad ediyor.
Türkiye’deki biyoteknoloji şirketleri 2000 yılı TÜSİAD raporuna göre 50 iken, 2005 yılında bu sayı 90’a ulaştı. TÜSİAD’ın 2006 raporunda bu gelişmi “Ülkemizde ciddi bir artış olduğunu görülmektedir, ama bu sayı hâlâ çok küçük bir biyoteknoloji kümeleşmesine işaret ediyor. Bir karşılaştırma yapılırsa, 70 milyonluk Türkiye’de firma sayısı 100’den az iken, 5 milyonluk Finlandiya’da aynı rakam 68’dir.
(Bu firmaların çoğu da biyodizel üreten fabrikalardır.Biyodizel konusunu ayrıca başka bir sefer anlatmak istiyorum çünkü gerçekten çok çok önemli bir konu...)
Neyse,kısaca biyoteknolojinin önemi anlaşıldıkça ülkemiz ekonomisine inanılmaz katkıları olacağını düşünüyorum ve bu da çok uzak değil gibi görünüyor...
Bu arada ülkemizde biyoteknoloji konusunda eğitim veren ancak iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda üniversite var.Bende bu yıl onlardan birkaçına yüksek lisans için başvuracağım...Umarım başvurum kabul edilir...
Şimdilik bu kadar ama biyoteknoloji hakkındaki yazılarım devam edecek....görüşmek üzere:)